Namazın mana ve hikmeti nedir?
Namazın manası, Cenab-ı Hakk’ı teşbih ekmek, tazim etmek ve şükretmektir. Yani celaline karşı dille ve fiille ‘Sübhanallah’ deyip takdis etmek. Kemaline karşı lafzan ve amelen ‘ Allah ü Ekber’ deyip tazim etmek. Cemaline karşı kalble, lisanla ve bedenle ‘Elhamdülillah’ deyip şükretmektir. Demek teşbih, tekbir ve hamd namazın çekirdekleri hükmündedir.142
İnsanı yokluk âleminden çıkarıp vücuda getirerek onu taş, toprak değil, ağaç ve bitki değil, hayvan ve hele vahşi canavar mahlûk hiç değil; medenî bir insan olarak diğer hemcinslerine nispeten üstün bir şekilde yaratan ve onu maddî ve manevî türlü nimetlerle bezeyen ve onu en büyük nimet olan İslâmiyet nimetiyle nimetlendiren Rabb’ine karşı insandan beklenen en tabii vazife ibadettir. Namaz ise ibadetlerin en mükemmelidir. Günde beş vakit namaza durup bu manaları hatırlayarak Rabb’inin huzurunda el bağlamak insanı kulluğun en yüce mertebelerine ulaştırır.
Gerçekten namaz kılan bir insan, her bir yaratığı, hayatının her safhasında en güzel surette yetiştirip besleyen bir “kemal-i Rubûbiyetin”, atomlardan galaksilere kadar bütün kâinatı emri altında bulunduran İlahî kudretin, sayısız canlıların yaşaması için şartları en müşfik bir surette hazırlayarak onlara ihsan eden İlahî rahmetin önünde secdeye kapanarak hayret ve muhabbetini ilan etmektedir.
Namaz kılan insan bu esnada kâinat Sahibinin huzurunda el bağlayıp secdeye gitmekte, gücü yetmediği ihtiyaç ve arzularını Cenab-ı Hakk’a arz edip O’ndan dilemektedir. Uçsuz bucaksız kâinatta, ücra ve minicik bir gezegenin üzerinde Allah’a el açan insan, bütün acizliğine, fakirliğine, çaresizliğine ve hiçliğine rağmen birden öylesine yükselmektedir ki Allah’ın yeryüzünde halifesi ve muhatabı olma mevkiine erişmektedir. Bunun yolu da namazdan geçer. Bir hadis-i şerifte “İçinizden birisi namaz kıldığında Rabb’ine münacat hâlindedir“143 buyuran Peygamber Efendimiz (a.s.m.), bu gerçeğe işaret etmektedir. Hiçlikten bir anda en yüksek makama yükselen bir insanın ruh dünyasındaki genişlemeyi ve rahatlamayı düşünebilmek mümkün müdür?